Rusya basınında geçen hafta: ‘Türkiye’nin Rusya’dan petrol ithalatı arttı’
Hazal Yalın
Bu hafta seçkimizde her zamankinden biraz daha fazla haber bulacaksınız. Bunlardan ikisi özellikle dikkat çekiyor: İlki, Novak’ın Türkiye’de planlanan doğalgaz hub’ı için 2024’ü işaret etmesi ve hub’ı Petersburg’daki elektronik ortamla benzer bir faaliyet olarak tanımlaması. İkincisi, Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba’nın temmuz ayındaki NATO zirvesinde alfabetik sırayla NATO üyeleri arasına (Türkiye ve Britanya’nın arasına) oturtulmasını büyük başarı sayması.
Yeni yılın ülkemize, halkımıza ve bütün dünyaya hiç değilse bu felaketlerle geçen yılın yükünü hafifletecek kadar mutluluk getirmesi dileğiyle…
‘Türkiye’nin Rusya’dan petrol ithalatı arttı’
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun verilerine göre Türkiye 2023 ekiminde 2,94 milyon ton petrol ihraç etti. Bu eylül ayındaki ihracattan yüzde 0,6 daha az, ancak 2022 ekimine göre yüzde 2 daha fazla.
Rusya’dan yapılan ihracat 1,8 katına çıkarak 1,1 milyon tonu buldu. Diğer büyük tedarikçiler ise bunun tersine sevkiyatlarını azalttılar: Irak yüzde 24’le 866 bin tona, Kazakistan yüzde 26’yla 554 bin tona, Suudi Arabistan da yüzde 5,6’yle 138 bin tona düştü.
2009’un ilk dokuz ayında toplam 25,53 milyon ton petrol ihraç edildi; bu, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 10,7 daha az.
Ekim ayında Türkiye’nin dizel yakıt ihracatı da bir önceki aya göre yüzde 8,4 düşerek 926 bin ton oldu. Ama bu gene de 2022 ekimine göre yüzde 7,4 artış anlamına geliyor. Bunun 716 bin tonu Rusya’dan (düşüş yüzde 17,1), 130 bin tonu Hindistan’dan (bir önceki yılın aynı dönemine göre 2,4 katına çıktı), 39 bin tonu Yunanistan’dan (artış yüzde 22,6). (İnterfaks, 28 Aralık)
‘Ukrayna halkı Ukrayna yönetiminin umurunda değil’
Belarus haber ajansı BELTA’ya konuşan askeri uzman İgor Çibisov, Ukrayna yönetiminin çoktandır Ukrayna halkını umursamadığını söyledi: “Yönetim ve halk arasında fark var. Zelenskiy’in başında olduğu yönetim nazi taraftarı, banderacı. Bunlar halkın günün birinde kendilerine hesap soracağını çok iyi biliyorlar. Bu yüzden tek bir amaçları var: Ukrayna’da askeri çatışmalar ne kadar uzarsa o kadar çok hayatta kalırlar, o kadar çok soyarlar, mali meselelerini çözerler.”
Şu ifadeler de Çibisov’un konuşmasından: “Halkı çoktandır umursamıyorlar. Belarus’ta, Türkiye’de görüşmeler yapıldı. Ama sadece anglosaksonların komutasında… Johnson geldi, hayır dedi. Ve bunlar görüşmeleri kestiler. Ukrayna’nın ABD tarafından yerleştirilmiş kukla yönetimi şimdilik hayatta. ABD’nin amacı Rusya Federasyonu’nu zayıflatmak. Buna uygun olarak Belarus’ta da anayasal düzenimizi değiştirmek.”…
Çibisov’a göre:
“Görüşmeler Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya Federasyonu arasında yürütülecek. Ukrayna halkına yazık; onlar bu görüşmelerin dışında kalacaklar. Ukrayna’nın kaderini Ukrayna kendisi tayin etmeyecek. Onu kullanıyorlar, mümkün olan her şeyi azami seviyede sızdıracaklar. Kendi paralarına, bu işte harcadıkları maddi kaynaklarına sahip çıkmaları lazım. Batı hesap peşinde, hesaplarını değiştirmeye alışkınlar, para yatırdılar, bu yüzden ucuza gayrimenkul ve toprak satışı devam ediyor.” … (Belta, 25 Aralık)
‘Kuleba, NATO’da üyeler arasına oturmayı büyük başarı görüyor’
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitriy Kuleba temmuz ayında yapılan Ukrayna-NATO konseyinde kendisine alfabetik sıraya göre Türkiye ile Britanya arasındaki sandalyenin ayrılmış olmasını büyük bir başarı saymış.
Kuleba, YouTube kanalı ICTV’de şöyle dedi:
“Ukrayna-NATO formatında meslektaşlarımızla buluştuğumuzda artık yerimiz misafir olarak genel sekreterin yanında değil alfabetik sırayla, NATO üyesi olacağımız zaman oturacağımız yerde, Türkiye ile Britanya’nın arasında.”
Kuleba, alışkanlıktan misafir yerine geçmeye davrandığını, ama genel sekreter Stoltenberg’in kendisine başka bir sandalyeyi gösterdiğini ve “şimdi yeri eşitler arasında,” dediğini de ekledi. NATO’nun web sayfasında da bununla ilgili ilkin “NATO müttefikleri ve Ukrayna konseyde eşit haklara sahip katılımcılar olarak oturuyor” ifadesi kullanılmıştı.
Ukrayna’da yayınlanan “Strana”ya göre Kuleba Ukrayna’nın NATO’ya gireceğinden emin, çünkü zirvede üye ülkelerin heyetleriyle yanyana oturmasına izin verilmiş. Oysa 11 Temmuz’da Vilnius zirvesinden ve bunu takip eden ilk Ukrayna-NATO konseyinden hemen sonra daha az iyimserdi. O zaman şöyle demişti: “Vilnius’taki zirveden sonra NATO yolu kısaldı, ama hızlanmadı.” (TASS, 27 Aralık)
‘Novak Türkiye’de doğalgaz hub’ı için 2024’ü gösterdi’
Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Türkiye’de doğalgaz hub’ının önümüzdeki yıl hayata geçeceğini düşünüyor. Novak’a göre:
“Bugün, Rusya’nın, Gazprom’un fiyatların belirlenmesine yönelik başarılı tecrübesini kullanmak şart. Bunu Petersburg’da elektronik ortamda yapıyoruz. Ortaklarımızla, önümüzdeki günlerde kabul edilecek bir yol haritası hazırlıkları üzerine anlaştık; bu yol haritası çerçevesinde bu projenin gerçekleştirilmesini sağlamak için harekete geçeceğiz.”
Novak ayrıca, Türkiye’nin temsilcilerinin de yakın zamanda Rusya’nın tecrübesini öğrenmek için Petersburg’a geleceklerini bildirdi:
“Bunun, Türkiye topraklarında da böyle bir elektronik ortam ve hub temin etmek için yararlı olacağına eminim.” (Vestnik Kavkaza, 27 Aralık)
‘Satmak serbest içmek mi yasak?’
Türkiye’de televizyon sunucusu Meltem Günay canlı yayına üzerinde Starbucks amblemi bulunan bir bardakla çıktı. Starbucks ülkede İsrail yanlısı sayılıyor. Bunun üzerine işten atıldı. TGRT Haber’in açıklamasında haberlerin sunulması sırasında herhangi bir şirketin desteklenmesinin kurumun ilkelerini ihlal olduğu belirtiliyor.
Kahvesini içmiş. Ama bir şeyi anlamıyorum: belli ki kahveyi daha yeni büfeden almış. Demek ki satmak serbest içmek mi yasak? Her şey Türk usulü.
Adının açıklanmasını istemeyen bir Ukrayna ordusu kurmay subayının The Independent’e verdiği mülakata göre Rusya Ukrayna’nın askeri sanayisini yok etti; yeni silahlar da Kiev’i Batıdan taleplerini sürekli değiştirmeye zorluyor.
Ama Ukrayna’nın askeri sanayiye ne ihtiyacı var ki? Zaten tüm sanayilerini yok ettiler, askerisi neden daha iyi olsun?
Avrupa Parlamentosu’nun İrlandalı üyesi Mike Wallace, AB yetkililerinin Ukrayna’da çatışmanın kundaklanmasından ve seferberliği uygun Ukraynalıların Kiev rejimine teslim edilmesinden sorumlu tutulması gerektiği görüşünde. Parlamenterin ifadesi, Estonya içişleri bakanının, Tallin’in celbi çıkan Ukraynalıları aramaya girişmeye hazır olduğunu söylemesinin arkasından çıktı.
Estonyalıları da sorumlu tutmaya başlamak gerek. Ne de olsa lokomotifin önünden koşmayı severler. (İ. Devitas / EADaily, 26 Aralık)
‘Paşinyan neden Petersburg’da?’
Paşinyan Avrasya Ekonomik Birliği toplantısı ve gayriresmi BDT zirvesi için Petersburg’a gitti, oysa bu zamana kadar KGAÖ’nü boykot ediyordu. Siyaset bilimci Timur Şafir’e göre Ermenistan başbakanı ayrıcalıklı muamele için pazarlık peşinde. …
Paşinyan daha önce KGAÖ zirvesine katılmayı reddetmişti. Dolayısıyla Avrasya Ekonomik Birliği ve BDT zirvesine katılma kararı epey tutarsız görünüyor. Ama sadece ilk bakışta.
Timur Şafir’e göre KGAÖ zirvesini boykotun amacı bir dizi NATO ülkesine ama öncelikle Fransa’ya, Paşinyan’ın KGAÖ ile ilişkileri koparmaya hazır olduğunu, keza hükümetinin de bölgede NATO’ya daha sadık bir güç olmaya hazır olduğunu göstermekti. Bu dikkate alındığında belli ilerlemeler var, Paşinyan görevini yerine getirdi.
Timur Şafir’e göre:
“Yani kısa vadede istediğine erişti. Ermenistan’ın güvenliği ve Ermenistan halklarının dolaysız menfaatleri açısından bunun nereye varacağı ise elbette büyük bir soru işareti.”
Şafir, ne Fransa ne Britanya’nın Ermenistan ile sınırı olduğunu da hatırlattı. Ermenistan ile Türkiye ve Azerbaycan’ın sınırı var; bölgede onlardan başka kilit oyuncular da Rusya ve İran. …
Timur Şafir şöyle özetliyor: bir şeyi kesin olarak söylemek mümkün: Paşinyan’ın çizgisi ve hareketi artık yeterince berrak, yeterince açık. Bu, en başta Ermenistan’a ne zarar ve ve hasar vereceğinden bağımsız olarak devam edecek. (Tsargrad, 25 Aralık)