AB Komisyonu, son dönemde kullanım alanı yaygınlaşan sohbet robotu ChatGPT ve Bard gibi çeşitli yapay zekâ teknolojilerinin kullanımını sınırlandıran yeni kurallar hazırladı.
Politico internet sitesinin haberine göre, yeni kurallar, çalışanlara çevrimiçi yapay zeka araçlarının riskleri ve sınırlamaları ile bunların Komisyon’un iş faaliyetlerinde güvenli kullanımı konusunda yardımcı olmayı amaçlamadığı belirtilmektedir.
BEŞ YAPAY ZEKA YASAĞINI AÇIKLADILAR
Bu bağlamda;
- Yapay zeka aracı kullanılırken kamuya açık olmayan bilgiler paylaşılmayacak veya ifşa edilmeyecektir.
- Yapay zeka tarafından verilen cevapların yanlış veya taraflı olabileceği gerçeğinin farkında olacağız.
- Yapay zekanın fikri mülkiyet haklarını ihlal edip etmediği konusu da dikkate alınacaktır.
- Yapay zeka tarafından üretilen bilgiler asla kopyalanmayacak ve resmi belgelere yapıştırılmayacaktır.
- Özellikle kritik ve hassas süreçler üzerinde çalışılırken yapay zeka araçları kullanılmayacak.
AB’nin ChatGPT ya da benzeri yapay zekâ sistemlerine ilişkin henüz bir düzenlemesi bulunmuyor ancak AB Komisyonu yapay zekâya ilişkin yeni kurallar çerçevesini içeren ilk mevzuat teklifini hazırlayarak 2 yıl önce üye ülkelere ve Avrupa Parlamentosu’na sunmuştu. Bu teklif yapay zeka sistemlerinin kullanımında bazı sınırlamalar ve şeffaflık kuralları getirmişti.
Komisyon’un teklifinde yapay zeka sistemleri 4 ana gruba ayrıldı; “kabul edilemez risk”, “yüksek risk”, “sınırlı risk” ve “minimum risk”
AB yapısı içerisinde bu yönetmelik üzerinde çalışmalar devam ediyor.
NÜKLEER DÜZEYDE EŞİT BİR TEHLİKE OLUŞTURDUĞUNDAN SÖZ EDİLMİŞTİ
Geçtiğimiz günlerde yapay zekanın riskleriyle ilgili yayınlanan bildiriyi imzalayanlar arasında Google Deepmind CEO’su Demis Hassabis, OpenAI CEO’su Sam Altman ve Anthropic CEO’su Dario Amodei yer alıyordu.
“Yapay Zeka Risk Bildirisi” Yapay Zeka Güvenliği Merkezi (CAIS) web sitesinde yayınlandı. Yayınlanan bildiride;
“Yapay zeka kaynaklı yok olma riskinin azaltılması, salgın hastalıklar ve nükleer savaş gibi diğer toplumsal ölçekli risklerle birlikte küresel bir öncelik olmalıdır.” ifadelerine yer verildi.
