Eskişehir’de yaşayan emekli Mehmet Ali Yılmaz, gençliğinden bu yana biriktirdiği binlerce parçadan oluşan kaset, plak, CD ve DVD’leri evinin en geniş odasında muhafaza ediyor.
Anadolu Üniversitesindeki 34 yıllık teknisyenlik görevinin ardından 2020’de emekliye ayrılan 64 yaşındaki Yılmaz, gençlik yıllarından bu yana müzik albümlerinin, sinema filmlerinin kaset, plak, CD ve DVD’lerini biriktiriyor.
Yılmaz, koleksiyonuna plakların, yerini kasetlere bıraktığı 1980’lerin sonlarında başladı. Yerli ve yabancı müzik kasetlerini toplamaya başladığı 1989’dan itibaren koleksiyonunu zenginleştiren Yılmaz, müzik seti ve gramofon da satın aldı.
Önceki yıllarda kaset, CD ve DVD biriktiren Yılmaz, emekli olduktan sonra hem müzikte “doğal ses” arayışına girerek plaklara yöneldi hem de koleksiyonuna alan açmak için yeni bir eve taşındı.
Evinin ikinci katını, tutkuyla bağlandığı müzik ve film sanatına ayıran Yılmaz’ın koleksiyonunda 1400 parça plak, 3 bine yakın CD ve DVD, binlerce kaset bulunuyor.
Koleksiyonuna nadir bulunan taş plakları da dahil eden Yılmaz, biriktirdiği eserleri, özel yaptırdığı raflı dolaplarda sergiliyor. Yılmaz, odasını sinema salonu olarak da kullanıyor.
Arkadaşlarını sık sık misafir eden Yılmaz, envanterinde bulundurduğu ses sistemi, 4 pikap (plak dinlemekte kullanılan araç) ve bir orijinal gramofonla koleksiyonundaki parçalarla konuklarına müzik ve film keyfi yaşatıyor.
“Plak farklı bir şey”
Mehmet Ali Yılmaz, AA muhabirine, hayatına en çok değer katan şeyin sanat eserleri olduğunu söyledi.
Koleksiyonundaki binlerce parçadan kimisini izleme, dinleme şansı olmasa da elinde bulundurmak istediğini belirten Yılmaz, “Herkes gezmek, mal varlığı edinmek için yatırım yapar ancak ben sanata yatırım yapıyorum. Mesela benim arabam yok, olmasını da istemem ancak araba değerinde bir müzik setim olmasını isterim.” dedi.
Yılmaz, 35 yıllık koleksiyonundaki plakları saklamanın yanı sıra dinlediğini, topladığı ilk eserlerin Cem Karaca, Barış Manço, Erkin Koray gibi usta sanatçıların klasikleşmiş eserleri olduğunu dile getirdi.
Kendini bildi bileli müziği sevdiğini vurgulayan Yılmaz, “Çocukken radyo ile uyurdum. Plak dinlediğiniz zaman sanki o plağın doldurulduğu ortamda, stüdyoda dinliyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz, dışarıdan elektronik etkilere maruz kalmıyorsunuz. Sanatçının sesinden enstrümanlara kadar tamamıyla doğal sesleri duyuyorsunuz. O nedenle plak çok tercih edilen bir şey. Plak farklı bir şey, elinize aldığınız zaman bile onun dokusu farklı hissettiriyor.” diye konuştu.
Yılmaz, Türkçe eserlerin yanı sıra yabancı grupların plaklarını da barındırdığını anlattı.
Yabancı plakların çoğunun, dönem eserleri olduğu bilgisini veren Yılmaz, şunları kaydetti:
“New Age (rahatlama ve pozitif hisler oluşturma amaçlı, çeşitli tarzlarda huzur verici bir müzik) topluyorum. Jean Michel Jarre başta olmak üzere Dead Can Dance, Art off Noise gibi sevdiğim grupların eserlerini elde etmeye özen gösteriyorum. Bunun dışında sinema müzikleri de topluyorum. Topladıklarım oldukça değerli parçalar. Yerli parçaların yarısı da dönem eserleridir. Dünyanın değişik yörelerinden bulabildiğim, erişebildiğim şeyleri topluyorum.”