KOCAELİ Üniversitesi’nden (KOÜ) Doç. Dr. Serkan Irmak, Gemlik Körfezi’nde yaşanan depremlere ilişkin, “Bölgedeki tektonik rejime baktığınız zaman, deprem aktivitesini olduğu bir bölge olduğunu görmekteyiz. Bizim burada karşılaştığımız hiçbir deprem sürpriz değil. Hem büyüklük bakımından hem yer bakımından baktığımız zaman, beklemedik depremler değil. Benzer büyüklükte çok sayıda depremin olduğunu görüyoruz” dedi.
KOÜ Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serkan Irmak, Gemlik Körfezi’nde meydana gelen depremle ilgili konuştu. Depremin olduğu bölgeyi üniversite olarak takip ettiklerini belirten Doç. Dr. Irmak, “Kocaeli Üniversitesi olarak takip ettiğimiz bir bölge. 2005 yılından beri, 27 tane deprem kayıt cihazı ile bölgedeki deprem aktivitesini takip ediyoruz. Bölge bizim yakından bildiğimiz, hem aktivitesini hem de tektonik rejimini yakından bildiğimiz bir bölge” dedi.
‘SİSMİK OLARAK AKTİF BİR BÖLGE’
Benzer depremin en son 2006 yılında meydana geldiğini söyleyen Doç. Dr. Irmak, “Saat 10.42 sularında meydana gelen deprem, Gemlik Körfezi’nde meydana geldi. Kuzey Anadolu Fayı’nın güney kolu üzerinde, Pamukova, Geyve, Mekece İznik’ten devam edip, İznik Gölü’nün güneyinde devam eden ve Gemlik Körfezi’ne giden, güney kolunun batı ucunda meydana gelen 5.1 büyüklüğünde bir deprem oldu. Aslında bölge, normal olarak aktif bir bölge. Sismik olarak aktif bir bölge. Deprem üreten bir bölge. Bölgede en son 24 Ekim 2006’da benzer büyüklükte bir deprem meydana gelmişti. İlksel sonuçlara göre, Gemlik Körfezi’nde var olan normal faylardan bir tanesinin çalıştığı düşünmekteyiz. Sığ bir deprem olması nedeniyle özellikle kötü zemin üzerindeki binalarda yaşayan insanlar tarafından fazlaca hissedilmiştir ve bunlar da bir korku etkisi yaratmıştır. Ancak bu büyüklükteki bir depremin hasar yapmasını zaten beklemiyoruz” diye konuştu.
MARMARA DEPREMİ İLE İLİŞKİSİ
Dünkü depremin olası Marmara depremi ile ilişkisi olup olmadığı hakkında da konuşan Doç. Dr. Irmak, “Deprem çok büyük bir deprem olmadığı için, ortanın altı sayılacağı bir büyüklükte bir deprem olarak kabul edileceği için bölgedeki diğer faylara çok ciddi bir gerilme aktarımı sağlamayacaktır. Dolayısıyla bölgede bulunan faylardaki gerilme artışlarının çok ciddi bir şekilde etkileneceğini şahsen düşünmüyorum. Çünkü deprem ufak bir deprem. Kuzey Anadolu Fayı’nın güney kolunun batı kesiminde, Gemlik Körfezi’nde oldu. Dolayısıyla İstanbul’daki vatandaşlarımız bu depremi hissetmiştir. Beklenen Marmara depremi ile bir ilişkisi olup olmadığını söylemek çok zor. Büyüklüğünden ötürü civar faylara aktaracağı gerilme çok küçük olacaktır. Belki ihmal edilebilir düzeyde olacaktır” dedi.
‘ARTÇILAR SÖNÜPLENİP, DEVAM EDECEKTİR’
Artçı depremlerin devam edebileceğini belirten Doç. Dr. Irmak, “Bu tür depremlerden sonra artçı deprem aktivitesi devam edecektir. Bu 5.1’den sonra da çok sayıda ve daha küçük büyüklüklere sahip depremler ile karşılaştık. Bunlar da birkaç gün içinde sönümlenip, devam edecektir. Bölgedeki tektonik rejime baktığınız zaman, deprem aktivitesini olduğu bir bölge olduğunu görmekteyiz. Bizim burada karşılaştığımız hiçbir deprem sürpriz değil. Hem büyüklük bakımından hem yer bakımından baktığımız zaman, beklemedik depremler değil. Benzer büyüklükte çok sayıda depremin olduğunu görüyoruz. Deprem tehlikesi var fakat bir zaman vermek mümkün değil. Bazı depremlerin tekrarlama aralıkları çok uzun. Bu Kuzey Anadolu Fayı’nın güney kolu, bu faylardan bir tanesi. Buradaki depremler çok uzun tekrarlama aralıkları ile gerçekleşiyor. Dolayısıyla uzun süredir bir suskunluğa sahip olması, deprem tehlikesinin biraz daha yüksek olduğunu bize söyleyebilir” diye konuştu.